12.12.15

4' 33''

Müzik nedir?
Neden susulmaz?
Cevdet Erek ve diğerleri
@otopark. 12122015

8.12.15

magic and the blues

if i can, i will stick the biggest star on it.
but time is running out as i said before.
so, pretty girl, see you at the end of term.
bye

4.12.15

oh oh




oh
my
god
 
sanırım delözden alıntılarım var.
 
oh
my
 
oh
my

Introduction: Rhizome. A Thousand Plateaus
Deleuze G
Guattari F
1987

time and i, yes we are runnin together

Bugün evimize bir kardeş geldi. Kelly! Ayrıca bişeylerin 3. olamadığıma fakat başka bişeylerin 5.si olduğuma bu kadar sevinmemiştim. Gebzeyi diyorum ya. Hayırlısı dedim. Oysa o gün Nurtopu ile hoşbeş etmiş ve güzelim yaprakların arasına bir garip fanus tasarlamıştım. Tüm bunlara rağmen 5. olmak öyle hoş ki, gireni çıkanı yok. Mis. Sonra yine ev hanımı iğne iplik oldum. Breaking Bad'in son 8 bölümü süresince elimin emeği gözümün nuru biraz eksildi. Çayına tatlandırıcı atanın gözünün içine, spor çantaların fermuarlarına bakar oldum. Neyse ki canım John Locke'um beni bekliyordu. Otur dedim bana adanın haritasını çiz. Neyi nerde nasıl duyuyosun bana bi yap hele dedim. Eline verdim bi ton malzemeyi. Yap dedim ya yap bana bişey yap. Ben sana rotayı çizeyim sen bana rotanı yap. Olur mu Locke dedim. Hemen anladı beni. En başta kutup ayısı gibi pamukları yaktı, sonra üzerine su atıp pencerenin kenarında 3 gün bekletti. Ah yiğidim dedim. Bu ne!
 

 

25.11.15

with enst hup


Bu gece uzun,
Biraz sonra,
Gelişine sıraladığım harfleriyle temsil edilen,
Bu metni sonlandıracağım.

Uykuya,
Belki de hiç ihtiyacım yok.
Bu sana,
Neyi anımsatıyor?
Beyninde neler var?

Nasıl yapıyorsun bunu, şu piksellerden işitsel anlam nasıl çıkarıyorsun bre maymun.
 
 

23.11.15







 Birkaç gündür çok güzel şeyler oluyor.

Görmediğim haber almadığım insanlarla iletişime geçiyor, tanımadığım insanlarla yola çıkıyorum.
Akşamüstü tentürdiyot ile yıkanışıma, geceleyin minnoş şarkılara ağlıyorum.
Ofiste çoğunlukla yalnız çalışıyor, hal böyle iken bolca çay içiyorum.
Her bardağı saksı ediyor, her saksıyı yeşillendiriyorum.
Şimdi ise bir dönem sonu teslimi için ayrılıyorum.
Bugün bana pazartesi olmadığı için paintlemeden böyle sakince koşuyorum.

17.11.15

time to be a pumpkin

Epeyce bilgisayarsız geçen günlerimin (aylarımın/mevsimlerimin) yerine yenisini eklemeden, ah dedim blog. Blog dedim hani nerede!
 
Şimdi yine bir takım heves ve işbirlikleriyle oluşturulacak olan düzenlemeler ve onların araştırmalarına girmeden önce, ah dedim blog. Blog dedim hani!
 
Haftasonu tatilini ayarlamak uğruna gece feda edilen uykulara ağıt yakmadan evvel, ah dedim blog. Blog dedim.
 
To do listi yapmadan, sayfaları imlemeden önce, ah dedim blog. Ah ya!
 
Tamlı buçuklu saatlerde kolumu sıvamadan önce ah dedim blog. Hadi görüşürüz.

11.10.15

hdp, akp, mhp, chp, pkk, isid degil.
hayvan.
10.10.2015 Ankara.

18.9.15

yaz meyvesi

Bir yaz nasil yenir?
Yaz bir meyve midir?

Yaz br meyve olsaydi bence kavuna benzerdi. tabi canim, her acidan. Mesela fazla yiyince hayatta soguyorsun. En buyuk huzursuzlugu da, kavun aromali zimbirtilarda yasiyorsun. Ba yi yor! Yeter artik bit diyorsun. Bit ulan bit diyorsun. O da yetmiyor gunese 2 el ates ediyorsun. Ama bitmiyor. Maksadi kutup ayilarini zayiflatmak yersiz yurtsuz birakmak. Delöz falan bu konudan yakiniyor sayfalarca. Ama sen yada o hep olacak olan birileri bayiliyor yahu yaza. Yazi sevmeyen cok az insan tanimisimdir, o kadar azinlik ki mesela kim olduklarini bile hatirlamiyorum. Azinlik olmasa hatirlar miydin sanki ozlem diye soracaksiniz. Isime gelmedigi icin yanitlamayacagim.

Neyse, nedir bu yaz mevzu?
"Bir yaz nasil yenir?"
Guzel guzel tatil yapilabilir, bolca kitap okunabilir, yeni hobiler edinilebilor yahut benim yaptigim gibi catal bicak kullanabilirsiniz. Yemeyin demjyorum tabi ki yiyecegiz, yazlar yemek icindir ama insan gibi yiyelim olur mu? Hep serin kalalim ten tene degmesin.

simdi donem basladi ya, bir takim literature yonelik sacmalamalarin gerceklesecegi bolca mesai harcamali blog akisina kendinizi birakin. Yazi buzdolabina koyun biraz sogusun.
Annemin kavuna koyun dedigi gunler kavuna kavun dedigigunlerden daha fazla.

19.8.15

ih mih

Merhaba blog, epey vakitsizim kusura bakma.

Surekli ilgilenmem gereken epey sey var. Bazen sirf bu yuzden bir saat icinde Eminonu-Uskudar seferini bes kere yaoabilmeyi diliyorum. Fakat beni bekleyen su tipine sictigim karaktersiz vapurlar ise, bir sonraki seferi bekleyemeyecek olusuma sinirlenip, vapurun icine yerlestirilen tvde bas bas bagiran cehape zihniyeti taslayicilarini merakla dinliyorum. Mesela gecen, dagin basinda kervan gecmesini bekleyecek bir imam icin acilan son derece puruzsuz bir camii icin, tum vapurla birlikte bir mevlutun ortasinda bulduk kendimizi. Hayir vapur bizi Eminonu'ne degil Rize limanina goturdu, oradan Kible Dagi'na her 10 dakikada bir sefer yapan ozel helikopterlere bindik. Kendimi biseyler dinleyen cemaatin sekizinci sirasinda buldum. Bi yandan da Haydarpasa'yi kesiyorum. Cok zorlanmiyorum cunku benim yerme birileri tepesini kolunu bacagini zaten kesmis. Catisi kirmiziya boyanmamis ama kan akiyor. Rize'ye zorla goturuldugum yetmiyormus gibi akabinde bastiran yagmurla tum cemaat sicana donuyor, kis olsa kase kabanlar kokacak. Sonunda turkuaz rengindeki kurdelenin bes bin yerinden bakanlar makasa girisiyor. Cumle garip oldu da anladin sen onu. Iki makas arasi uzunlugundaki kurdeleler yere dusuyor ve bocekler onlari yutuyor. Kucuk ve mide bulandirici bocekler. Kurdele yutulur mu yahu. Diyorum yeter hadi gul sulu kolonyalarimizi dokun basimizdan asagi ama yeter ki salin artik bizi, milletin isi gucu var. O anda helikopterle goz goze geliyorum. Goz kirpsam mi kirpmasam mi.
Gozumu acsam mi acmasam mi.

Yazmayaydim iyiydi dimi. Cok yorgunum ya pardons.