6.7.14

Hey there! I'm writing right now.

Bir klasik blog girişidir: "Nasıl anlatsam, nereden başlasam?"
Dıııı rı rı diye devam eden de bir MFÖ şarkısıdır. Bol miktarda Bodrum içerir. Peki ya benim bol miktardaki kilometrelerim? Onları ne ile ifade etmeli, söze nasıl girmeli, kime nasıl demeli?
Eskişehir için sıkıştırılmış gezi planımın ertesinde İstanbul için iftar vaktiydi. Ankara'da öğle namazına müteakiben ODTÜ camisinde okunan listening comprehension idi. Köprüyü geçmek için gereken 10.5 puanımı zekat olarak verdikten sonra Taşkışla havuzu kenarında bikinimle güneşlendim. İşte bendeki böyle kafa karışıklığı, bir de üstüne yolların karışıklığı, zaman zaman tanınmış yüzlerle birlikte bir macera girişiminin temellerini attım. Maceracı byn.BOŞ'un yol arkadaşları da oldu tabi. Eskişehir yolunda Werther, Ankara yolunda Deleuze, Bursa yolunda Deleuze, İstanbul yolunda Nehir. Ay ben Nehir isminde güzellikten öleyazan bir minik kızla yolculuk ettim. Refakatsiz çocuk yolcu kartıyla oynamadığı sıralarda, 7 lira vererek edindiği portakal suyunu içiyordu. Manisa yolunda ise kutsal kitabını okuyup poşete sardığı elmayı hostese göstermeden yiyen teyze ve onun pırlanta yüzükleri byn.BOŞ'un yol arkadaşı idi. Hem de Sultan Camii'nde iftarın ezanı okunmamıştı. İtü yine tatlış insanlar için evsahipliğini üstlenmişti. Program yürütücüsünün meraklı bakışları altında, bacaklarımı birbiri üstüne yerleştirmeden geçirmeye çalıştığım 7 dakikayı, Moda sahilindeki muhteşem delikanlıya fırlattığım delici bakışlarla dengeledim. Hayatımda bir ilktir. Oğlanı hatırlamak için şunu şuraya yazzıyorum: uh!
Eskişehir'de yapmaya ve yapıştırmaya çalıştığım işler dışında, kim derdi ki üç beş hafta önce ağlaşmalı ayrılıklar yaşadık? Ben biliyoRdum demek gibi olmasın ama ben biliyodum.
9A 10E 11E 12A 13E 14B 29İ 30İ 1İ 2İ


OLMADI ... ...  . . BİR YOLCULUK YAZISI OLMADI.... ...

AMA BARİ ŞU OLSUN,
BERİVAN, TD, HANDE, YASEMİN, HAZAN VE DİDEM, EHE. TİŞİKKİRLİR CİNİMS.
MELABA BAŞAK! BENİ AFFET BAŞAK!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder