21.6.16

balkon hakkı

Şu an günün 4. çalışma saatine (evet word'ü yeni açmış olsam da 3 saatlik autocad'i çöpe atamıyorum ne yazık ki) bi beş dakikalık ara verip kendimi daha da motive etmek için içinde bulunduğum durumu betimlemek istiyorum.

Öğlen asfaltta yumurta pişirilen İstanbul, günün bu saatinde bizim balkona esiyor. Estikçe esiyor. Ben de henüz pişirmiş olduğum (hayatımda 2.dir, ama workin on it okey) mercimek çorbasını yavaş yavaş kaşıklıyorum. Aslında pişirmeyebilirdim de. Çünkü Td ile reçelli güzel Beşiktaş kahvaltısından sonra pek acıkmamıştım. Sonracığıma efendim bir yandan da güzel bir playlist ile komşuları rahatsız etmeden chill ediyorum falan. Beni böyle gören "aa roman yazıyo herhalde yazar mı ki ne yazıyo acaba" diye düşünebilir. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar bu düşüncesini geliştirmeye müsait komşular olabilir. Selam canlarım. Her ne ise, Word'de yazdığım şey hakkında bahsedip de modumu düşürmeden; word'ün içinde modu düşük modu düşük dolanmaya gidiyorum. Aa ayrıca 2 gündür güzel bir adamın sırtına bakıyorum.
Bu haftanın da part time party designerı benim galiba. Temmuza ne kaldı ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder